MAA Haber Kaynağımdı

telegol 160912-16

Şike iftirasını kabullenmeye zorlanan Fenerbahçe camiasına sistematik olarak bir mesaj veriliyor. “Aziz Yıldırım gidecek dertler bitecek”

“Fenerbahçe ile uğraşanların tek derdi Aziz Yıldırım! Aziz Yıldırım giderse huzur gelecek, barış olacak” anahtar cümlesi dillere pelesenk

“Aziz Yıldırım gitmezse kabus bitmeyecek” mesajını yaymakla görevli seslendirmeciler yıllardır küçük fırça darbeleriyle bir portre çizdi…

aziz yıldırım insan

18 Eylül 2013 günü öğle saatlerinden sonra Aziz Yıldırım’ın “proje” kapsamında geliştirilen sıfatlarına “sen nasıl insansın” eklendi.

Her şey bir soruyla başladı. Ve o sorunun sorulduğu ana kadar büyük beklentilerle izlenen basın toplantısında şaşkınlık hakimdi

Medyaya göre M Ali Aydınlar konuşacak, yer yerinden oynayacaktı. M Ali Aydınlar konuşmaya başladı. Anlattıkları şok yaratıcıydı ama…. Nasıl?

maa1a

Aydınlar “UEFA’yla ceza pazarlığı yaptık” dediğinde şaşkınlık başlamıştı. Pazarlık yapılan tarihte TFF Kurulları dosyayı incelememişti.

Sorular hazırdı “Fenerbahçe’yi ne ceza ne sportif yargılama başlamamışken suçlu ilan etmişsiniz. UEFA’na yazılı nasıl garanti verdiniz?”

Başka soru “UEFA’nın Fenerbahçe’nin şike yaptığına dair kanaatini güçlendirmişsiniz. TFF Başkanı olarak siz peşinen suçlu ilan etmişsiniz”

Ancak M A Aydınlar sonra cevaplar verdi ki “ince” sorular atıldı “O sezonu yok sayacaktık”, “2010-11 şampiyonluk kupasını geri alacaktık”

Salondan “Bu nasıl adaylık açıklaması? Bu toplantının amacı ne? Resmen Fenerbahçe şike yaptı. Kupa geri verilecek diyor” mesajı yağdı

Medyanın büyük umut(!!!)larla beklediği toplantı şok bir finale doğru ilerlerken “o soru” ağır havayı dağıttı. Her şey ansızın gelişti.

Yaşananları milyonlarca insan canlı izledi. Bir o kadar insan da bir saat içinde dağıtıma çıkarılan “Tıkla izle” videolarından takip etti

maa

Yaratılan tablo şu: “İnsani” özelliklerini kaybetmemiş, “ağlayabilen” M A Aydınlar. Mevki makam için hiçbir kural tanımayan Aziz Yıldırım

Sedat tunalı

Özellikle sporla pek ilgili olmayan kadınları, tarafsız spor severleri etkileyen tablonun yaratıcılarından biri Sedat Tunalı.

“O soruyu soran kim” diye herkes birbirine sordu. “Turkuvaz Medya Grubu Muhabiri Sedat Tunalı imiş” dendi.

Sedat Tunalı’yı Taraf Gazetesi yazarı olarak tanıdık. Dikkatli Fenerbahçelilerin ilgisini çeken özel içerikli yazı faaliyetleri oldu.

sevilya_yukselir_sen_nasil_bir_adamsin_aziz

Bir başka Turkuvaz Medya Grubu çalışanı Sevilay Yükselir de “Sen nasıl insansın Aziz Yıldırım” yazısını kaleme aldı. Tablo tamamlandı.

Elbette ki bu tablonun tamamlanmasında Başkan Aziz Yıldırım’ın sinirlerine hakim olamayarak Sevilay Yükselir’i arayıp söyledikleri de rol oynadı

Yaratılan tablo “Aziz Yıldırım oldukça kaos bitmeyecek” savının arkasına saklanıp şike iftirasını yasal kılıfa sokmak isteyenlere koz oldu

“2009-2010 sezonundaki Bursa maçında gol ararken kaptırılan topun hem gol hem de şampiyonluğa mal olması” misali durum kabullenilmişti

Malum “O soru”nun sahibi Sedat Tunalı, 23 Eylül’de kendisine ait internet sitesinde (http://sedattunali.com) “O sorunun hikayesini” yazdı.

Yazısında; fırsat bu fırsat olarak algılanabilecek tuhaf bir üslupla; şahsi bilgiler veren Sedat Tunalı’nın bir ifadesi çok ilginç…

“İdealist gazeteci” havalı Sedat Tunalı şöyle yazmış: “Her “normal” gazeteci gibi 3 Temmuz sürecinin tüm figürleriyle iletişim içinde oldum”

Tunalı diyor ki “Sayın MAA ile de 7 aylık Başkanlığı ve sonrasındaki süreçte bir “haber kaynağı” olarak zaman zaman iletişim içinde oldum.”

Tunalı “Ama kabul etmeliyim ki Sayın MAA ser verdi sır vermedi. Ancak bu iletişimin öğrettiği şeyler de oldu” demiş. Acaba ne öğrenmiş?

Sedat Tunalı “MAA’nın öfkelerine, sevinçlerine, acılarına ve düş kırıklıklarına dair pek çok şey öğrendim.”

Demek ki “Kalemini kır ama satma” idealinin peşinden İstanbul’a sürüklenen Sedat Tunalı “HABER KAYNAĞI” ile fazlaca duygusal bağlantı kurmuş

Haber kaynağı ifadesini Sedat Tunalı gibi basın emekçisi kullanmasa, bahsedilen çok saygın bir işadamı olmasa tanım elbette farklı olurdu

M Ali Aydınlar’ın “Kaynaklık ettiği” Sedat Tunalı’yı ne kadar etkilediğini bilmemize imkan yok. Tunalı’nın bazı yazıları referans alınabilir

Sedat Tunalı, Aydınlar’ın Ali Koç ve Nihat Özdemir’le Bakırköy Acıbadem’de “gizli” toplantı yaptığını ortaya çıkarmış, “Twitter”den duyurmuş

Sedat Tunalı’nın, 31.12.2012’deTaraf Gazetesi’nde yayınlanan makalesine de konu olan gizli toplantının “kaynağı” M Ali Aydınlar olamaz.

“Hür ve Hesapsız” Sedat Tunalı duygusal yakınlık kurmuşsa da “Bir basiretsiz portresi olarak TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar” başlığı atmış

Toplantı gözlerden uzak mekanda ve gizli olduğuna ve sadece 3 kişi bildiğine göre “demek ki” Ali Koç veya Nihat Özdemir sızdırmış

Bir Basiretsiz Portresi olarak TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar

Sedat Tunalı duygusal anlarına tanık olacak kadar yakınlaştığı “Haber kaynağı” Aydınlar’ı adeta kurtaran soruyu neden sorduğunu da açıklıyor

Sedat Tunalı; aynı yazda yazdığından anladığımız kadarıyla “Korku İmparatorluğu” kurduğuna inandığı Aziz Yıldırım’ı NTV’de izlemiş.

Aziz Yıldırım’ın 13 Eylül 2012’de tahliye sonrası verdiği ilk TV röportajını izleyen Sedat Tunalı büyük bir üzüntüye kapılmış.

Sedat Tunalı’ya göre (kendi yazılarındaki ifadeyle) “BİATÇI” ve “Aziz Yıldırım’ın uşağı” olan medyaya öfke duymuş. Ve bir hayale kapılmış

Diyor ki “Ben bu cümleleri duyduğum günden bu güne (Sanırım 13 Eylül 2012) neredeyse 1 yıldır bu soruyu sormak için bekledim”

Duygusal anlarına tanık olacak kadar yakınlaştığı; haber kaynağı olarak iletişimini sürdürdüğü Aydınlar’a “o soru”yu soracak zamanı olmamış

“Bu düzeydeki suçlamaların, evlat acısıyla kavrulmuş bir baba yüreğindeki yansımalarını” merak etmiş ve muhteşem zamanlamayla sormuş

“BİR YILDIR BU SORUYU SORMAYI BEKLİYORDUM”

“Ben bu cümleleri duyduğum günden bu güne (Sanırım 13 Eylül 2012) neredeyse 1 yıldır bu soruyu sormak için bekledim, keşke benden önce bu soru sorulsaydı da, canlı yayınlandığından bile haberim olmayan bir toplantıda o soruyu sormama lüzum kalmasaydı, bir baba benim sorumla gözyaşlarına boğulmasaydı.
Ama bu düzeydeki suçlamaların , evlat acısıyla kavrulmuş bir baba yüreğindeki yansımalarını hep merak ettim. Hiç birimiz, hiçbir dil, hiçbir tasvir, bir odada evladının anılarıyla baş başa, bibaşına kalmış bir babanın ruhundaki fırtınaları tarif edemez.
Namuslu insanlara düşen, bu alçak düzeydeki öfkeyi modern toplumlar için olması gereken düzeye çekmek için kendi çapınca çaba göstermek , varoluş gerekçelerini kişisel ve toplumsal empati korelasyonu ile diri kılmaktır. Yani konu aslında ne AY dir ne de MAA, konu biziz, hani şu çürüyen toplumumuz, hepimiz…
O soruyu;
Başta o yayın sırasında AY’ı konuk eden RD,FAve GO olmak üzere, bu sözlere değil tepki göstermek, herhangi bir zemin ya da zamanda bu “sorunu” gündeme bile getirmekten imtina eden, korkan, düşünemeyen, önemsemeyen tüm gazetecilere sordum. Vicdanı olan herhangi biri bu sözleri yok sayamaz. Bu soruyu tam 1 yıl sonra sorabilmemin nedeni, mesleki ve ahlak fikri takiptir ve bulabildiğim ilk fırsatta da sorulması gereken bu vicdani soruyu sordum.

http://sedattunali.com/sub.asp?page=koseyazi_detay&id=139

Neresinden bakılırsa tuhaf olan açıklamanın ilginç cümlelerinden biri de şu “canlı yayınlandığından bile haberim olmayan bir toplantı”

Biyografisine göre “Saygın bir kuruluşun kurumsal iletişimin biriminde çalışmış” olan gazeteci televizyoncu Tunalı “canlı” yayından habersiz

Olabilir. İnsanlık hali. Başka bir noktaya veya “acı”larını paylaştığı M A Aydınlara odaklandığından fark etmemiş olabilir.

Bunlar önemli olmayabilir. Asıl kritik nokta şu: Aydınlar, TFF Başkanı iken ve sonrasında nasıl bir “haber kaynağı” işlevi gördü.

Düşünelim. M Ali Aydınlar başında olduğu kurumla ilgili haberle kaynaklık etmiş olabilir mi? Sedat Tunalı söz konusuysa pek mantıklı değil

Sedat Tunalı’nın Taraf Gazetesi’nde, kendi internet hesabında yazdığı yazıların listesini ekledim. İnceleyin ve siz karar verin.

Sedat Tunalı, sürekli olarak Fenerbahçe, Şike soruşturması, TS karşı tezgah kurulduğu iddialarını yazıyor. Hem da galiz ifadelerle

Birçok renkdaşımız diyebilir ki “Biz Sedat Tunalı adını ilk kez duyuyoruz. Neden çok önemliymiş gibi buraya yazıyorsun”

Birkaç sebebi var. Birincisi Sedat Tunalı’nın bazı yazıları çok dikkat çekiciydi. Misal Yargıtay 5 Ceza Dairesi Başkanı’na ziyareti.

Sedat Tunalı şike iddialarıyla ilgili son sözü söyleyecek olan Yargıtay 5. Ceza Dairesi Başkanına “ıhlamur” içmeye gidip röportaj yaptı

Kıramayacağı bir dostunun aracılık ettiğini yazdığı ziyarette röportaj yapan Sedat Tunalı “Trabzon halkının hassasiyetini” iletti

Sedat Tunalı’nın twitterden Fenerbahçe iftarına katılan yargı mensupları ile ilgili açıklamaları da olmuştu. Ve ilginç bazı iddiaları da.

Sedat Tunalı tanınmıyor ve çok okunan bir gazetede yazmıyor olabilir. Ancak yazıları Trabzon’da yoğun olarak paylaşlıyor.

Yazıların listesi ekte. Başlıklarına bakarak fikir edinmek de mümkün. Trabzon halkı neden bu kadar öfkeli? Sorusunun yanıtını bulabilirsiniz

Kayda değer değilmiş gibi görünen bazı yazıların okunma ve kamuoyu yaratma özelliğini bilmekte fayda var. En azından anlamak için.

Uzun bir yazı okumama rağmen ben Sedat Tunalı’nın neden M Ali Aydınlar’a “kurtarma” sorusunu sorduğunu anlamadım. O da benim ayıbım olsun

Sedat TUNALI YAZILARI

sedat tunalı

Sadri Şener nereye koşuyor – 21.02.2013

Şenol ‘Beckenbauer’in vaktidir – 14.02.2013

Futbolun cerahati patladı – 06.02.2013

Sahi ırkçı sanığı ile barış filmi kimin fikri – 30.01.2013

Trabzon küme düşer mi – 23.01.2013

Faşizmin şike hürriyeti! – 16.01.2013

Biri Spor Bakanı’nı uyarsın! ‘Bişe oldi mi ganki?’ – 09.01.2013

Kanunî’nin değil Makyavel’in torunlarıyız! – 02.01.2013

‘Onu çekme bunu çek’ ve Meireles’in tükürüğü – 26.12.2012

Şikeci TFF tüyü de diksin! – 19.12.2012

Ambulansın peşindeki zihinsel engelliler ülkesi – 12.12.2012

‘Merhaba şike, pardon, Fenerbahçe’ – 05.12.2012

Temiz futbol ve şike kardeşliği – 29.11.2012

‘Onu çekme bunu çek’ medyası ve Caner ve Aykut K.! – 21.11.2012

Şenol Güneş TFF başkanı olsun! – 14.11.2012

Özkan Sümer’i duyan oldu mu – 07.11.2012

Şike çetesinin seyir defteri – 31.10.2012

Gölgemiz bile duruşumuza bağlı… – 24.10.2012

60 bin dolar! Yiyin efendiler yiyin! – 17.10.2012

Gerçekten temiz futbol isteyen var mı – 13.10.2012

İstanbul Karması’nı (Milli Takım!) Abdullah Avcı mı seçiyor – 10.10.2012

‘Cizvit ruhu’ ve Alex – 06.10.2012

Galatasaray ve Fener neden yenildi – 02.10.2012

Sahibinden satılık! – 29.09.2012

Çankırı’nın valisi ve piyano! – 26.09.2012

Şike’nin CHP’si! – 22.09.2012

Işık Yurtçu – 19.09.2012

Aziz Yıldırım ve konukları! – 15.09.2012

Yıldırım D.- Abdullah A. – 12.09.2012

Miroğlu ve ‘hakikat’ – 08.09.2012

70’lik Trabzon!‏ – 05.09.2012

Ş. Güneş, A. da Kocaman ama… – 01.09.2012

Avni Aker’de maç – 25.08.2012

Trabzon HESaplaşması (2)‏ – 22.08.2012

Trabzon HESaplaşması – 18.08.2012

Nakkaştepe’de raks! – 15.08.2012

Olimpos’u bilmeyen Spor Bakanı! – 08.08.2012

Zavallının mumu!‏ – 01.08.2012

Medya ahlakının şalterini kim indirdi – 25.07.2012

Fenerbahçeliler neden seviniyor – 21.07.2012

Yataklı trenden metrobüse – 18.07.2012

FİFA Başkanı rüşvet alır mı? – 14.07.2012

Rıdvan Dilmen ve spor ahlâkı – 11.07.2012

Ertuğrul Özkök niye küçük düştü – 07.07.2012

Aziz Yıldırım’ın yüzü… – 04.07.2012

Şike-Çete süreci ve Trabzon Barosu! (2) – 30.06.2012

Aydın esnaf ve Trabzon Barosu! (1) – 27.06.2012

Sedat Simavi ‘Hürriyet’i bu mu – 23.06.2012

Medya neden korkuyor – 20.06.2012

İspanya- Almanya finali engellenebilir mi – 16.06.2012

Aziz Yıldırım 27-28 haziranda serbest! – 13.06.2012

Çağlayan Adliyesi’nde neler oldu – 09.06.2012

Siz Aziz Yıldırım olsanız – 06.06.2012

Sevgili okur, şike çete yordu bizi, bir mola! – 02.06.2012

Biz dostu da düşmanı da biliriz – 30.05.2012

Bir renk olarak beyaz! – 26.05.2012

Neşe Düzel’in röportajı – 23.05.2012

Etik Kurulu Başkanı Kuran’a el basar mı – 19.05.2012

Behzat Ç. göreve! – 16.05.2012

İki vasat dükkânı kapattı – 12.05.2012

‘Tahkim Kurulu Başkanı Zokora’ o tekmeyi kime attı – 10.05.2012

‘Onu (A. Kocaman) konuşturan ve destekleyenler çok önemli’ – 05.05.2012

Etik Kurulu ne yaptı – 02.05.2012

Etik Kurul ve çorbadaki sinek – 28.04.2012

İyiler mi kazanır, silahı olanlar mı – 25.04.2012

Şike-çete ve Hayri Kozanoğlu! – 21.04.2012

‘Tutam men de diyem ona (EB) Müselman’ – 18.04.2012

Fenerbahçe’nin CAS davası ne oldu – 14.04.2012

Spor ahlakı ve Muslera’nın penaltısı – 11.04.2012

Kapıcı çocuğu Rıza – 08.04.2012

Futbolda yeni dönem ve Fırat Aydınus örneği – 04.04.2012

Başbakanı kim yanıltıyor – 31.03.2012

İrrasyonel özgüvenin trajedisi! – 28.03.2012

Çarşı AVM mi oldu – 24.03.2012

‘Algıdan olguya, şikenin seyir defteri’ – 17.03.2012

Biri bizi kandırıyor Şener mi, Öztürk mü, Yıldırım mı bilmem! – 10.03.2012

Göztepe taraftarının adalet arayışı! – 07.03.2012

Bir futbol takımına gönül vermek (!) – 03.03.2012

Mehmet Yıldız’a teşviki kim yapmış ola! – 29.02.2012

Trabzon neden elendi – 25.02.2012

Arama konferansı (1): Aziz Yıldırım başkan olsa ne olur – 22.02.2012

MAA yeniden aday mı – 15.02.2012

MAA: Futbolumuzun önü çok karanlık. Futbolsever: Madalya da ister misiniz? – 11.02.2012

Sürecin asıl kaybedeni Bursaspor ve Anadolu futboludur! – 08.02.2012

Galatasaray gerçekten temiz futboldan yana mı – 04.02.2012

Meğer Kulüpler Birliği’ni Özkan Sümer kurmamış mı – 01.02.2012

‘Herkes temiz tek suçlu TFF’ – 28.01.2012

İstanbul Yerel Sipol Medyası – 25.01.2012

‘TürKürtErmeni hepimiz kardeşiz’ – 21.01.2012

TFF halkı ‘kandırmaya’ devam ediyor – 18.01.2012

Var bu düzen mutlaka sona ermek! – 14.01.2012

Özkan Sümer ve etik sorunu! – 11.01.2012

‘Şecaat arz ederken sirkatin söyler merd-i Kıpti’ ya da Aykut Kocaman! – 07.01.2012

Trabzonsporlular TFF’ye neden yürüdü – 04.01.2012

Bir basiretsiz portresi olarak TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar – 31.12.2011

Ormanda Fantom Türkiye’de FB 10 kaplan gücündedir! – 28.12.2011

Spor Bakanı yol yapıyor! – 24.12.2011

Fenerbahçe sol ile sağı nasıl birleştirdi! – 21.12.2011

Hey sporsever! Büyük oyunun farkında mısın? Hepimizi kandırıyorlar!‏ – 17.12.2011

Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe iktidarı! – 14.12.2011

Hacivat-Karagöz, Kavuklu-Pişekâr ya da Fener ile TFF – 03.12.2011

Şike avukatlarından Köşk’e teşvik primi mi gitmiş! Bu ne rahatlık – 30.11.2011

‘Memleket Meselesi’nden: Böyle başa böyle yasa!‏ – 26.11.2011

61 nerede başlar nerede biter – 23.11.2011

Milli Takım’a neden Tolunay Kafkas olmalıydı? – 19.11.2011

Şenol Güneş’i hâlâ anlayamayanlara – 16.11.2011

Ahmet Özhan ne demek istedi – 12.11.2011

Colmandante ‘che’ Gustavo – 09.11.2011

Türkiye’nin üstü kapatılan ilk resmî şikesi döneminde iktidar bilin bakalım kimdi – 05.11.2011

Deprem Volkan Konak’ı ilgilendirmiyorsa, terör de beni – 02.11.2011

Anılara sıkışmış bir şike hikâyesi – 23.10.2011

Trabzonspor ve Nâzım Hikmet – 22.10.2011

İslam Çupi’den Cavcav’a – 15.10.2011

Şehrimizin yüzüyle annemizin yüzü – 12.10.2011

Suat Kılıç Anlama Kılavuzu! – 09.10.2011

‘Türkiye’de futbolu mafya yönetiyor’ – 06.10.2011

İlhan Cavcav varken Platini de kim oluyor – 01.10.2011

Şikesiz ligin lideri Trabzon golleri kime atıyor – 29.09.2011

İ… Trabzon olamazsın şampiyon’ – 24.09.2011

Ali Koç’u Trabzon’a kim davet etti! – 22.09.2011

Güneş ‘Hürriyet’ten özür dilemeli – 20.09.2011

TFF’ye boynun var mı demişler oy!(*) – 19.09.2011

‘Egemen’ Türk medyasının Trabzon kompleksi – 16.09.2011

Erman Toroğlu’na zorunlu bir hatırlatma – 14.09.2011

‘Siz gerçekten Fenerbahçe’nin neden Şampiyonlar Ligi’ne alınmadığını bilmiyor musunuz?’- 10.09.2011

‘Menfaat şövalyeleri’ – 07.09.2011

Spor Bakanı kulüp başkanlarını neden topladı, Bayram diye mi – 05.09.2011

Şark kurnazlığından Batı Rasyonalizmine – 31.08.2011

‘Popstar, megastar, Edirne’den öte kim star’ – 27.08.2011

Futbolda yeni sistem! – 24.08.2011

İspanya’nın ‘Anadolu Çocuğu’ Güiza – 20.08.2011

Müstakbel Fenerbahçe başkanından büyüklere masallar – 17.08.2011

Trabzon’a çakal yağmuru yağdı – 14.08.2011

FenerbahCHE – 10.08.2011

Atilla Gökçe’den Hıncal Uluç’a! – 06.08.2011

FenerbahCHEli kardeşlerime – 03.08.2011

Nereye Emenike? Daha karpuz keseceğidik! – 30.07.2011

Adamın biri… – 27.07.2011

Bir Trabzon türküsü: Ya adalet ya isyan! – 24.07.2011

‘Paris’te orospuluk güzel sanatların sekizincisidir’ – 20.07.2011

Bülent Ataman, İbrahim Akın ve Göksel Gümüşdağ üzerine… – 16.07.2011

Devekuşu Futbol Federasyonu – 13.07.2011

Şansal Büyüka Okuma Kılavuzu! – 09.07.2011

Hürriyet gazetesinin telaşı niye – 07.07.2011

Emenike’den Sezer Öztürk’e bir etik yolculuk* – 06.07.2011

Nuri Albayrak’la Sadri Şener arasındaki fark – 02.07.2011

Kâzım Koyuncu – 29.06.2011

Haluk Ulusoy’un planı ne – 26.06.2011

Emenike’den Sezer Öztürk’e bir ahlak yolculuğu – 22.06.2011

Sadri Şener – 18.06.2011

Yorum bırakın