Alt Tarafı Şike Davasıymış

piyonlar

Dün “Paylaşılamayan Operasyon 3 Temmuz” yazısını hazırladığım saatlerde Nam-ı diğer ROK, TV NET’te “Haber Analiz” programında “ŞİKE DAVASI USULDEN BOZULMALIDIR” açıklaması yapıyordu…

Rasim Ozan Kütahyalı (Dün TV Net’te konuştu)

“Bülent Arınç, Gülen görüşmesinde; Arınç Gülen’e dedi ki; bu operasyonlara artık devam etmeyelim. Hatta etmeyelim de değil edilmesin. Çünkü gazeteciler alınıyor, askerler alınıyor, onlar alınıyor, … İlker Başbuğ daha alınmamıştı hatta.

Yeni dönemde bu politikadan vazgeçin diyor Gülen’e; Gülen de diyor ki böyle bir şey olmaz, devleti siz yönetiyorsunuz, bunu kabul etmeyiz, bilmem ne bilmem ne,…

Fakat esas olay o. O olaydan sonra şimdi çok iyi anlıyorum Ağustos 2011’de de bir anda cemaatin belli üyeleri Erdoğan aleyhine tamamen dönmeye başladılar. Bahaneleri de şike davası oldu.

Halbuki şike davasında en çok ön plana çıkanlardan biri benim ama kardeşim şike olayı yüzünden başbakan Erdoğan’a vurulur mu? Alt tarafı şike davası. Ben hala Aziz Yıldırım şike yapmıştır diyorum. Ama orada da hukuksuzluk varsa onun da üzerine gidilsin. Ki zaten diyorum o davalar maalesef usulden bozulmuştur bana göre. Haklı olsa bile.”

Hüseyin Çelik 18 Haziran 12 attığı bir twit aklıma geldi ROK’u dinlerken,
“Bu bir moda oldu. Ne olsa cemaatten bilindi. ‘Fenerbahçe’yi ele geçiriyor’ denildi. Ben bu iddiaları duydukca gülüyorum.”

29 aydır bir Yasama-Yürütme-Yargı, Okyanus ötesi ekseninde, Medyanın sunumuyla, başarısız bir Tiyatro sergilenmiş manası çıkmıyor mu?

Aralarında husumet çıkmasa, 29 aydır “Kral Çıplak” dedikçe gülenler, bugün kendi hallerine yanıyor olur muydu?….

Hani Aziz Yıldırım Kıbrıs’a kaçacaktı ? 19 Maçta Şike vardı ? Emenike’nin Para sayma görüntüleri ne oldu ? Kanıt Dosyasında olanlar, İddianame açıklanmadan önce nasıl medyada yayımlandı? …. Sürer gider sorular, Kafamızdaki soru işaretleri bugün 2 güç kavga ettikçe, gün yüzüne çıkıyor, o süreçte bu sorulara gülenler, şimdi bu soruları soruyor….

Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er-geç varır…

Paylaşılamayan Operasyon 3 Temmuz

ADALET 1

Cemaat’in Sözcülerinden Bülent Keneş 25/12/2013 Haber Türk TV’de katıldığı programda ima ettiği şey “Şike Yasasını değiştirdi diye AKP’yi harcadık” manası mı taşıyor ?

Todays Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş:

“Ben Ak Parti demiyorum artık AKP diyorum. Artık Kemalist diyorum. Yazımda da militaristliği taktiği uyguluyor, dedim. Ak partinin ismi AKP’dir artık.”

Moderatör ; Ne zamandan itibaren böyle söylüyorsunuz?

Bülent Keneş: Şike yasasının değiştirilmesinden başlayarak Aralık 2011’den itibaren Ak parti değil AKP diyorum. Bir pislik, bir yolsuzluk, bir usülsüzlük konusunda canhıraş bir şekilde 6 ay önce çıkarılan bir yasayı yeniden değiştirme ihtiyacı duyan bir partinin ak olma iddiası düşmüştür, diye düşünüyorum. O dönemde; Todays Zaman’da bir yazı yazdım: AK Parti’den AKP’ye diye. Bundan sonra AKP diyeceğim dedim ki ben bütüm seçimlerde AKP’ye oy verdim ama partili olmadım. AKP’nin özelliklerinden dolayı oy verdim. Ama 2011’den beri aynı performansı görmüyorum, AKP 3 yıldır tam tersine dönmüş bir partidir.

Akp Sözcüsü Akif Beki 17/12/2013 tarihinde CNN Türk’te katıldığı bir programda söylediklerinden ” Şike Davasında medyanın uydurduğu haberler ile algı yaratılıp, suçlu ilan edildi” anlamı çıkarmak mümkün, değil mi?

Akif Beki Hürriyet Yazarı (eski Başbakan Danışmanı) “Bunu ne kadar sarsıcı hale getirirsek o kadar iyi gibi bir anlayış var. Geçmişte yapılan şike operasyonunda Aziz Yıldırım’a çantayla giden şike paralarının nasıl bir komedi olduğu ya da şike paralarını sayarken görüntülenen futbolcu iddialarıyla o davanın nasıl sarsıcı bir hale getirildiğini gördük. O iddiaların hepsinin palavra olduğu ortaya çıktı ”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 21/12/2013 tarihinde Ordu’nun Fatsa ilçesinde yaptığı konuşmada; “Yargının içerisinde temiz olmayan bir örgütlenme olduğu” sonucu doğmuyor mu ?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Yargıyı da tanırım, yasamayı tanırım, yürütmeyi tanırım. Yasama millet demektir. Yargı geliyor, ‘yürütmeyi tanımam’ diyor. Birileri kalkıp intikam alacağım diye yürütmeye bir şeyleri dikte ettirmeye kalkarsa o bunun bedelini er veya geç öder. Yargıya sesleniyorum: Siz de içinizdeki kirlileri temizleyin. Siz de öyle pırlanta tertemiz değilsiniz. Bizim de bildiklerimiz var.”

Son 10 Senedeki önemli davalarda, hükümet adına tetikçi yazar olduğu iddia edilen nam-ı diğer ROK, 23 Aralık 2013 te Beyaz Tv’de yaptığı açıklamalar “Aziz Yıldırım’ın Şike davasına şike nedeniyle alınmadığı” gerçeği ile karşı karşıya değil miyiz ?

Rasim Ozan Kütahyalı “Aziz Yıldırım Şike nedeniyle hedefe konmamıştır. Aziz Yıldırım Başka sebeplerle hedefe konmuştur, o yüzden hiç konuyla ilgisi olmayan adamlarda konuya dahil olmuştur, Aziz Yıldırım Sonuç olarak; Cas ve Uefa’nın onayladığı üzere “Şike Yapmıştır”, Söz konusu iddianame veya fezleke içi boş olsaydı, Cas ve UEFA bunun içi boş derdi. İçi boş değil ama “AZİZ YILDIRIM HEDEFE KONMA SEBEBİ, ORADA HAKLISINIZ FENERBAHÇELİLER “ERGENEKONCU AZİZ YILDIRIM DİYE DÜŞÜNEREK HEDEFE KOYDULAR”

Tüm bu açıklamaları birleştirdiğimizde sonuç, aşağıdaki gibi olmuyor mu ?

* Yargının içerisinde temiz olmayan bir örgütlenme 3 Temmuz operasyonunu gerçekleştirdi,

* Aziz Yıldırım’ı Şike davasına, şike nedeniyle değil “Ergenekon” nedeniyle hedefe kondu,

* Yargılama esnasında, Medyanın uydurduğu haberler ile algı yaratıldı ve sanıklar bu algı ile yargılandı.

* Yargılama esnasında değiştirilen 6222 nolu kanun, Cemaat çevresinde rahatsızlık yarattı.

Tüm bu bilgiler ışığında ” 3 Temmuz sürecinde, Hukuk kuralları çerçevesinde Fenerbahçe adil bir şekilde Yargılanmış mıdır?”

Cemaat mi Yaptı? Akp Mi Yaptı?

Kimin yaptığı tabiki önemli, lakin Hak sahibine hakkını vermeyen, vermeye aracı olmayan, bunun için mücadele etmeyen kişi dilsiz şeytandır.

Gizli Algı Yaratma- Kışkırtma Faaliyeti

Son zamanlarda sıkça karşılaştığım bir suçlama var. Medyada yeterince etkin olamadık. Yönetim görevini yapmadı. Katıldığım taraflar var.

İhmal ve kusur iddialarında haklılık payı var ama bir de realite var. Realiteyi bilmeden anlamadan bazı yorumlar suçlamalar haksız oluyor.

Uzun zamandır medyanın Fenerbahçe’ye karşı sürdürülen kuşatmadaki etkin rolünü anlatıyorum. Ve sürekli aynı soru geliyor:

Kim bunlar? Geçen hafta “Organizasyon” Medya Şablonu’nun bir uygulaması olarak hayata geçirilen bir vaka yaşandı.

Vakayı detaylarıyla yazacağım. Sürekli “kim bunlar” diyenlere de bir önerim var. Madem çok öğrenmek istiyorsunuz listeye bakın. İsimleri alt alta yazın.

Resmi görün.Listede gerek “aktör”, gerek “müsebbip” gerekse “uygulayıcı” olarak kimi görüyorsanız onlar organizasyona dahildir. Aksini onlar kanıtlasın…

Bir haftadır yalanlama veya düzeltme bekliyorum. Ancak geçtiğimiz akşam ki “kışkırtıcı yorumlardan” anlaşıldı ki herkes bilinçli davranmış.

Çok önemsiz ve detaymış gibi görülen olayın aslında ne manaya geldiğini yazının sonunda anlatacağım. Ve bazı sorular soracağım.

Medyada yeterince etkin olamayan yönetimi eleştirirken; suyun başının kimler tarafından neden tutulduğunu anlamadan, anlatmadan olmaz. Medyada her zaman yanlış haber çıkar.

Kimisinin metninde hata vardır. Kimisinin resmi veya resim altı. Kimisinde bilgi hatası. Bunlar olağan..Medya patronlarının günlük çıkarları veya özel yönlendirmeleriyle rakiplerini hedef alan yayınlar için talimat verdiğini sayısız kez gördük.

Ancak bu öyle bir şey ki… Hiçbir açıklama kafi değil. Kişisel olsa yine umursamayacaktım. Ama bu milyonları birbirine düşman etme girişimi,

Yapılan yayının içeriği bir yana sonrasında kullanılış şekli tam bir facia. Ve Fenerbahçe camiası buna sessiz kalacaksa sonsuza kadar sussun,

Bu göstere göstere yapılan kışkırtmayı ve yönlendirmeyi doğru analiz etmeden “zaten biliyorduk” diye yazacakların kalbini kırarım. Okumayın..

Elinden bir şey gelen, sorumlulara demokratik yollarla tepkisini koyacak olanlara şimdiden müteşekkirim. Bunu yutmadığımızı gösterelim..

Aile içinde eleştirelim, transferden çim sulamaya her şeye kızalım. Ama bu “GİZLİ” ALGI YARATMA KIŞKIRTMA FAALİYETİNE DE SUSKUN KALMAYALIM..

ahmet çakar

Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde bir manşet haber. En tepeye koyduklarından. Bomba Sözler: Başbakan Erdoğan Aysal’ı aradı ve…Herkes gibi ben de merakla tıkladım.

“Başbakan Aysal’ı aradı ve Fatih Terim’in Milli Takım’a geçişi için izin vermesini istedi” yeni değil. Medya “Başbakan Ünal Aysal’ı aradı” haberi yaptı.

Bunda bomba olacak ne var? Ben acaba Hürriyet manşet yaptığına göre içerik var sandım. Manşetten günler önce Göksel Gümüşdağ’ın Florya’da Fatih Terim’i ziyareti http://sporx.com tarafından yayınlanmış ve mesajı alınmıştı

Uzun zamandır süren ve “SİYASİ TEHDİT” amaçlı uygulanan bir eylem. Hatta artık tekerleme oldu. Yorumcular ezberden söylüyor.

İsim zikretmeye paçaları sıkmadığı için sürekli kaş göz oynatarak imalarla işi götürmeye çalışıyorlar.

* TFF’yi bir gecede kim görevden aldı?
* Demirören’i kim göreve getirdi?
* Demirören’in göreve gelmesinin sebebi o kararı almak.
* Onlardan şikeyi halının altına süpürmesini kim istedi?

Kim sorusunun yanıtına gelince kaşlar gözler ayrı oynuyor. Ama Fenerbahçe’yi kurtaran irade diye üstüne basa basa söyleniyor. Plan işliyor.

Fenerbahçe Yargıtay’dan aklanırsa “İrade kurtardı” olacak. Bu aslında tehdit. Kurtulursa “25 milyon taraftarımız sizden bilir” demek.

Yani Hürriyet Gazetesi’nin manşetinde yeni bir durum yok. Haberin içeriğine bakıyorsunuz. Konuşan Ahmet Çakar. Bu da olağan,
sow

Her pazartesi (şimdi araya kaynamasın) proje dahilinde bir bomba haber patlatılması gerekiyor. Bu hafta SOW’un sırtından geçindiler.

Bir hafta Erman Toroğlu, öteki hafta Ahmet Çakar. Sıraya koymuşlar sanki. Biri bomba patlatıyor. Diğeri şok suçlamada bulunuyor. Listeledim.

Arada da yüzleri eskimesin, millet uyanmasın mantığıyla Ümit Özat “sert konuşuyor” Kaya Çilingiroğlu “ağır iddiada” bulunuyor.

Medyanın “amiral gemisi” ve bu gidişle “ateş gemisi” olacak TFF Başkanına ait iki mecranın maşallahı var. Onlar manşet atıyor.

İhtiyaca göre 200 ile 50 arası siteden “virüs gibi” kodlanmış anahtar cümlelere sporseverlerin ekranından zihnine sirayet ediyor.

2012 Temmuz ayından beri “MEDYANIN HİZMET DÖKÜMÜNÜ” listelediğim için Ahmet Çakar’ın bomba açıklamasına da şöyle bir baktım.

Ahmet Çakar’dan bomba iddialar

Yayını izlemedim ama kaydediyorum. Böyle müstesna yayınlardan mahrum kalmamak için mutlaka deşifre edilmiş içeriğini de okuyorum.

Habere konu olan yayında Ahmet Çakar bu tür bir şey söylemiyor. Yanlış anlama vardır. Düzeltilir diye düşünürken haber yağmuru başlıyor.

Haber onlarca siteden binlerce link vasıtasıyla ekranlardan zihinlere akıyor. Bir çok sitede Haberin mahreci İHA. Haber ajansı yani.

Ahmet Çakar’ın bomba iddiaları bir anda yağıyor… Önemli olanları buraya listeledim
Liste

Haberde bir hata olur. Ama tepeden tırnağa hata olur mu? Şimdi “Ahmet Çakar’ın yanlış bilgi vermesi” yeni değil ki diyenler çıkar.

Ahmet Çakar’ın patlamış yanlış sözleri destan olur. Elbette biliyorum. Ancak burada farklı bir durum var. Sabreden öğrenecek..

Haberler hala internette duruyor. BİZZAT ARAMIŞ Yani ya yanlış haber yaptıklarını bilmiyorlar. Ya da izlenip fark edildiğini fark etmediler.

Bu tuhaf haberin hem Fenerbahçe hem GS taraftarını kışkırtma amaçlı olduğunu yazmama gerek yok. GS taraftarı da istediği kadar kızsın.

Benim dikkatinize sunmaya çalıştığım husus bu haberin kullanılış şekli. Kitleleri etkileme yöntemi olarak sık kullanıyorlar. Bu suçüstü oldu.

Programda Fatih Terim’in Milli Takıma imza atması konusu tartışılıyor. Yorumcular bölünmüş. İkisi Terim’i, ikisi Aysal’ı savunuyor.

Sinan Engin ve Ertem Şener Terim’in çıkarları, ROK ve A Çakar Aysal’ın savları için canla başla mücadelede.

Bu sırada Ertem Şener, “CANLI Bağlantı olacak. Bursa Kalecisi Frey ile” diyor. Ve Ahmet Çakar ani bir hamle yapıyor…

Ahmet Çakar: Bir de bir şey daha söyleyeyim. Bana 10 saniye ver.

Sinan Engin: GS hep iyi olmak zorunda. GS her maç kaybettiğinde takıldığında Fatih Terim Milli takım Hocası olmasa diyecekler.

Ahmet Çakar bırakın “Bizzat aradı” demeyi hikaye anlatmayı, aydınlatmayı tam aksine “Başbakan aradı diyenler yalan söylüyor” diyor. Çakar: Türkiye’deki ben yalanların ben altını çizeyim. Türkiye’de bazı şeyleri yaptırmak amacıyla Sayın Başbakan’ın adı kullanılmaktadır .

Ahmet Çakar bırakın “Başbakan aradı” demeyi tam aksini söylüyor. Peki neden bu cümle manşete çıktı? Ve GS taraftarının ateşi yükseltildi….
BİZİ İLGİLENDİRMEZ AMA YORUMLAR ŞÖYLE.

Birkaç internet sitesi yazsa yine “yanlışlık” diyeceğiz. 50’ye yakın internet sitesi organize değillerse nasıl bu tuzağa düştü. Ve ilk değil…Sinan Engin bu durumu defalarca programda tekrarlıyor “GS eğer şampiyon olmazsa sorumlusu” … Ne yapın edin GS’ı şampiyon yapın mı? Eğer GS bu yıl şampiyonluk hedefini kaybederse 2014 Mart Nisan aylarındaki ödemelerini yapamaz iflas eder. Taraftar kimi suçlar? Akla şu geliyor. Neden olayın taraflarından hiçbiri bu asılsız cümleyi yalanlamadı. İsteseler 24 saat geçmeden linkler kaldırılırdı…

* Çakar ben demedim demiyor
* Aysal aranmadım demiyor
* Başbakan aramadım demiyor.
* Terim hiç karışmıyor
* Taraftar tam CAS kararı öncesi sinir küpü

Bu ne ilk ne de son eylem. Gelelim neden buraya aktardığıma… Çünkü çok daha fena bir ihtimal var. Esasen konumuz bu.BUNA CEVAP VERECEKLER.. Ahmet Çakar’ın programda ne konuşacağı önceden biliniyor. Allah bilir belki biri yazıp eline veriyor.. Haber ajansı veya o yazıyı mail alan diğer ilgililer nasılsa yazılı her şeyi söyledi zannıyla metni yayına veriyor. O kadar pervasızlar. Nasılsa Fenerbahçe kanadının takip edip bu sinsi eylemleri kamuoyu gündemine taşıyacak hali yok. CAS var, Saha sorunları var. Peki bu programdan bula bula söylenmemiş cümleyi mi buldunuz? Ne cevherler yumurtlandı. Manşet ise bunlar manşet. NE MANŞETLİK AÇIKLAMALAR VAR. NEDEN SÖYLENMEYEN SÖZ MANŞETTE

ROK: AYSAL TERİM’E ÇALIŞTIRICI OLARAK MÜSAADE ETMEDİ DİYORUM MAÇIN BAŞINDA DURUR. TAKIMI YÖNETİR. TAKTİKSEL. O KADAR.ROK: Ünal Aysal Fatih Terim’in Milli Takımı çalıştırmasına müsaade etmedi. Esas bilgiyi şu an veriyorum MAÇIN BAŞINDA DURMASINA MÜSAADE ETTİ. ROK: Esas bilgiyi ben sana burda… Fatih Terim-Ünal Aysal satrancını veriyorum. Öbürleri popülizm. Şuydu. Buydu. ROK: Bu bir satranç oyunu gibi olmuştur. Fatih Terim şunu söylüyor. Additional 3 yıllık sözeşmeyi yapın. 4 maç geyiğine gideyim, ROK:Fatih Terim her zaman imparator psikolojisinde. Ne demek? Ben ned ersem olur. 3 yıl artı mukavele. Yapacaksın. Ünal Aysal da yapmıyor. ROK: Fatih Terim Ünal Aysal satrancı dediğim bu. Onun üzerine de Fatih Terim ne diyorum Nisan’dan beri Milli Takım’i istiyor.Ve bu şekilde sinyaller geliyordu gidiyordu. Fatih Terim istemiştir. Fatih Terim’le görüşülmüştür

fato
Kalbim temiz demek. Tartışmalar sonrası demek ki Ünal Aysal geri adım attı Sözleşme uzatılmış

@fireofoctopus