LODOS

MPİ ve İddaa için planlanan 10 yıllık lisans devri ihaleleriyle ilgilenen firmaları (kimi deklare etti, kimi zemin yokluyor) paylaşmıştım

Hükumet için hayati önem taşıyan MPİ ihalesi ön yeterlilik şartnamesini almak için son tarih 14 Şubat 2014. İlk şartnameyi Net Holding aldı

MPİ’den daha fazla gelir getirmesi beklenen (Toplam 20 milyar USD hedefinden bahsediliyor) özelleştirme ise İddaa (Spor Toto) ihalesi.

MPİ ve İddaa ihalesiyle ilgilenen yabancı firmalar ve Türk partnerleri tablosuna itirazlar geldi. Listede her ikisiyle de ilgilenenler var

MPİ ihalesini kuvvetle muhtemel ki bu tablodakilerden biri kazanacak. (Sermaye/teminat bakımından) Kaybedenler İddaa ihalesine yoğunlaşacak.

Favori bir sürpriz olmazsa Doğan-Lottomatica Konsorsiyumu. Lottomatica Gtech’i satın almıştı. Gtech-MPİ bağlantısını bilmeyen yoktur sanırım

İhalelerle yakından ilgilenenlerin itirazına konu olan firma Bwin. Doğru. Çünkü: “Türkiye pazarıyla ilgilenmeyeceğiz” açıklaması yapmışlardı

Bwin, dünya çapında tanınan, büyük bahis firmalarından biri. Real Madrid, Juventus, Anderlecht, Marsilya, Bayern Münih sponsorlukları var.

“İlgi”liler diyor ki Bwin ihaleye girmez. Çünkü Bwin Türkiye’de kötü bir deneyim yaşadı. Ayrıca artık yurtdışındaki sitesi de perdeleniyor.

Bwin’in Türkiye’de yaşadığı kötü deneyim için sadece şu söylenebilir. MEDYA MUCİZESİ. HABERE TAKLA ATTIRMAK TABİRİ HAFİF KALIR… Neden?

MPİ/İddaa ihalesine katılacak yabancı firmalar ve Türk partnerleri tablosuna itiraz eden “ilgili”ler birkaç tane de haber linki göndermiş

Link gönderilen yazılardan biri M Baransu’nun yazısı. İsteyen resimden okuyabilir.

Bwin’in dolandırıldığından bahsedilen yazının linki de bu.

Klasik Baransu “hedef gösterme” yazısı. Askeri soruşturma için görevlendirilen bir Albay’ı karalamak için eski bir operasyondan dem vuruyor

Hem konu dağılmasın hem de sıkmayayım. Ama savcı Muammer Akkaş var. Hopa olayları… Şu var ki; “Bir göstericinin hayatını kaybettiği” demiş.

İnsanlık beklemiyoruz da… “bir gösterici” demiş. O kadar. Emekli öğretmen Metin Lokumcu’ya bu vesileyle Allah’tan rahmet dileyelim

Baransu, Savcı Muammer Akkaş’ın bir soruşturmasına “omuz” vermek için bir albayın geçmişte dinlemeye takıldığını hatırlatıyor

Hedef seçilen albay, bir başka albay arkadaşı dinlenirken dinlenmiş. Mesaj bu. Bahsettikleri operasyon “lodos operasyonu”…

Hangi lodos operasyonu demeyin. Emniyet mensuplarının “lodos” ismine özel bir merakı var sanırım. Onlarca lodos operasyonu var.

Bahsedilen “Lodos Operasyonu” dinlemeleri, Şemdinli Davası’nda da delil olmuş. Epeyce haber olmuş. Ama “lodos”un kenarından dolaşarak

Haberde Şemdinli olayları, Umut Kitabevi’nin bombalanması, Org Büyükanıt’ın “iyi çocuk” konusu var.
Meraklısı için link şöyle:

Bu ilgisiz linkten bahsetmemin asıl nedeni kitapevi 2005’te bombalanan Seferi Yılmaz’ın “Lodos Operasyonu Ergenekonla birleştirilsin” talebi

“Lodos Operasyonu” Ergenekon’a sokuşturulmamış. Acaba Yargıtay ve siyasetle ilgili tapeler nedeniyle mi sokulmadı? Kim bilir?

Asıl konuya dönecek olursak… “Lodos Operasyonu” medyada yer bulmuş. Hürriyet ve Milliyet operasyonu haberleştirmiş

Haberden de anlaşılacağı üzere Ankara Polisi “karışmadığı kirli iş kalmayan bir çeteyi çökertmiş” Sıradan polis haberi. Acaba öyle mi?

Bwin’in dolandırılması ile ilgili bir haber daha var. Hiçbir gazete veya internet sitesinde rastlamadım. Sadece bir sitede çıktı

Haberde Bwin’in nasıl dolandırıldığı detaylı olarak anlatılıyor. Ancak detaylar çok ilginç…

Dünkü paylaşımdan sonra bazı arkadaşlarımız bahis firmaları bu tür lobi faaliyeti yapar mı diye sordular? Yaşananlar ortada.

Çete olarak tanımlanan grup, Bwin adına çalışan bir firmayı lisans çıkarma vaadiyle dolandırmış. Ancak detaylar önemli.

Bwin, bir güvenlik uzmanının yönettiği aracı firmayla anlaşıyor. O firma Türkiye’de temaslarda bulunuyor.

Çete olarak adlandırılan grup, lisans çıkarmak için rüşvet vermek de vermek gerektiğini söylüyor. Hem de kimlere?

İlgili bakana 1 milyon avro, aracısına 250.000 avro rüşvet vereceğiz. Bu iftira olabilir. Asıl sorun Bwin’in bunu kabul etmesi…

Çünkü, daha sonra Bwin’in açtığı davadan da anlaşılıyor ki 2 milyon 250 bin avro ödenmiş. Ve daha 1 milyon avro.

Türkiye’deki yegane haberde yegane sorun var. Çete güven telkin etmek için Bwin temsilcilerini Mehmet Mete Satoğlu ile tanıştırıyor.

Lisans için bir firma kuruluyor. Satoğlu’nun firmalarının olduğu adreste kurduklarını beyan ediyorlar. Satoğlu’nun isimi neden güven versin?

Haberde deniyor ki “Mehmet Mete Satoğlu’nu Cumhurbaşkanı Gül’ün yeğeniymiş gibi” tanıttılar. Haberden şu anlaşılıyor. Bu bilgi yanlış

Oysa Mehmet Mete Satoğlu, bir başka haberden anlaşıldığı üzere Cumhurbaşkanı Gül’ün annesi tarafından akrabası.
Link şöyle ;

Cumhurbaşkanı?nın kuzeninin fabrikası ruhsatsız olduğu gerekçesiyle mühürlendi.

ISBAŞ’IN PEŞKEŞ ÇEKİLDİĞİ YALANDIR

Bir başka haber daha var

Peki Türkiye’de ulusal basının itibar etmediği haberin kaynağı ne? BWİN’in kendisi. Bwin basın toplantısı ile açıklama yapmış.

Bwin açıklamasını arzu eden bu linkten veya orijinal resimden okuyabilir. Yazılan haberleri de…

Özetle Bwin halka açık şirket. 3.2 milyon avronun hesabını vermek zorunda. Ama Cumhurbaşkanı’nın, Bakan’ın adını karıştırmak neden?

Bütün açıklama yalan ve iftira da olabilir. Ancak ellerinde belge olmadan bunu yapmaları intihar olur. Bu konu suçlananlarla onlar arasında.

Ancak asla göz ardı edilemeyecek olan şu: Bwin lisans almak için bakana, aracısına, Cumhurbaşkanının yeğenine rüşvet vermeyi kabul etmiş

Hatta rüşveti ilgili makamlara ulaştırmaları için ödemiş. Yani 6222 mantığıyla teşebbüs de var, para transferi de…

Bu açıdan “Bwin nasıl Türkiye’ye gelip ihaleye girecek” sorusu doğru soru. Bizi ilgilendiren kısmı da bu. Yoksa ihale vs umurumuzda değil

Az sonra anlatacaklarım, pek çok yerde konuşulan, iddialardan ibaret. Bunların sadece iddia olduğunu bilerek okumanızda fayda var

Bwin, Cumhurbaşkanı’nın ve ilgili bakanın adını rüşvet açıklamasına meze yaptığı için Türkiye’de etkin bir desteğe ihtiyacı var.

Muhtemelen Cumhurbaşkanı Gül böyle bir iftiraya adı karıştırıldığı için çok öfkelidir. Bu vesileyle öğrendiyse yandı gülüm keten helva

O nedenle partner ararken çok önemli kriterler koymuşlar. (Yaklaşık 3 yıl önceden bahsediliyor)
1- AB ülkelerinde firmaları olmalı.
2- Vergi cennetlerinde firmaları olmalı.
3-Spor camiasıyla iç içe olmalı
4- Medya ile güçlü bağı olmalı
5-Finans konusunu iyi bilmeli
En önemlisi de
6- Cumhurbaşkanı ile sorun yaşanması halinde, makamın teveccühünü kazanmış, kefalet verebilecek bir “SİMA” olmalı

İddialara göre tüm özelliklere haiz bir partner buldular ve birlikte ihaleye girecekler. Çok uzun zamandır da lobi yapıyorlar

Bu detayları neden aktardım. Bahis firmaları çok uzun zamandır Türkiye’de “tekel” lisansı almak için mücadele ediyor.

3 Temmuz Operasyonu’na, siyasi hedeflerini bir kenara bırakacak olursa, bu özelleştirmenin cazibesini artırmak için olur verildiği biliniyor.

3 Temmuz Operasyonu’nu organize edenlerin pek çok hedefi vardı. Katılımcıların her biri katkısı oranında menfaat sağlayacaktı.

3-5 ay içinde ortam “tertemiz” olacak, istenmeyen kişiler bertaraf olacak, herkes kazanacaktı. Vaad buydu. Ama işler kontrolden çıktı

10 yıl içinde 20-25 milyar dolarlık hacme sahip iş kurmayı planlayanlar planın 24 ay gerisinde. Bu arada muhtemeldir ki epeyce masraf oldu

Fenerbahçe taraftarına ve Aziz Başkanı’na “orantısız öfke”nin bir nedeni de bu.

Cavcav’ın ve pek çok kişinin “Aziz Yıldırım yok olsun. Tarihten silinsin” minvalindeki açıklamalarını bir de bu gözle okumak lazım

Bu arada Lodos Operasyonu ile ilgili haberleri okurken bir kupür dikkatimi çekti.

Yargıtay dinlemelerle, tapelerle ilgili kritik kararlar alıyor. Merak ediyorum bu kadar açık tape görmüşler midir? Ve ne yaptılar…