Sen Çevre Bakanı mısın?

fenerbank

Tarih : 03/11/2013

Yer : Asya Termal Otel/ Kızılcahamam (Ak Parti Kızılcahamam kampının son günü)

Konuşmacı : Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tüm Ak Parti Bakanları ve Milletvekilleri karşısında

Saat : 19:00-20:00 Suları ( Fenerbahçe Seçimli Genel Kurulu bitmiş, Kazanan Aziz Yıldırım )

O sırada Başbakan’ın danışmanları, Fenerbahçe Seçimli Genel Kurulunun sonucunu Başbakan’a iletiyor ve bu konuyla alakalı bir soru soruluyor;

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cevaplıyor;

“Ey Aziz Yıldırım ; Beş yüz milyon dolar borcun var, banka kuracaksın. Bunun için izin verecek kurumlar belli. Ayrıca sanki Çevre Bakanı elindeymiş, her izin elindeymiş gibi söz veriyor. ‘Şuraya şunu yapacağım, AVM yapacağım’ demek doğru değil.”

fenerbahçe 1

Bugün bu haberi Türkiye’de nefes alan herkes okudu, gördü, duydu. Ama Nasıl? Bu 3 satır açıklamanın basın yansıması, sosyal mühendislik ürünü Erdoğan, Aziz YILDIRIM’a ‘Sen Çevre Bakanı mısın’ “ anahtar cümlesi ile oldu. Dikkat Çeken ise bu haberin çok hızlı şekilde yayılması ve açıklamanın içeriğinde bu sorunun olmamasıydı.

mdy

Bu haberi , üzerine ekleyerek, sorgulamadan vermek asla TARAFSIZLIK olamaz … Yüzlerce internet sitesi, onlarca medya kuruluşu bu haberi kes yapıştır şekliyle noktasına virgülüne dokunmadan, haber yaptı (Kaynak ZAMAN gazetesi) ve kimse sorgulamadı. Aziz Yıldırım’ı küçük düşürerek, Fenerbahçe projelerini küçümseyen bu haberler, Aziz Yıldırım’ın seçim zaferinin ertesi günü ortaya çıkması ayrı bir soru işareti … “Devletin en üstünden bu tepkinin gelmesinin amacı ne olabilirdi?” derken, Üzerine 2 Saat geçmeden “Şike Davasında Şok Gelişme” diye geçilen haberi görünce bu Anahtar Cümle uygulamasının nedenini anladık. (Kaynak Cihan Haber Ajansı)

Ülkemizde malesef yazılı ve görsel medyanın İletişim değil Tetikçilik yaparak hizmet ettiğinin bir özetiydi. Nasıl doğru bilgi veririm yerine “kime nasıl yaranayım anlayışı” hakim olduğu sürece, Algı Zehirlemeleri devam edecektir. Aksini iddia eden varsa, Neden aşağıda yazdığım soruları, kes yapıştır haberi yapmadan önce, kendine ve vicdanına sormamıştır?

Türkiye Cumhuriyeti, IMF’ye borçlu olduğu halde yatırım yapmıyor mu ?

Yabancı Sermayenin kurduğu veya isim hakkını getirdiği bankalarada aynı tepkiyi veriyor musunuz?

Fenerbahçe’nin borcu 460 Milyon TL iken neden yukarı doğru yuvarlandı ?

Banka kurmak için izin verecek kurumlar, kuracak şirketlerin borçlarını ne kadar kontrol ediyor ? (Mesela son 10 yıldır Denizbank kaç kez el değiştirdi ? )

“Banka Kurmak için izin verecek kurumlar belli” derken Sayın Başbakan bu kurumları baskı altına almıyor mu?

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkan adayı Mehmet Ali Aydınlar’ın seçim konuşmaları ile Sayın Başbakanın Kızılcahamam’da yaptığı açıklamaların paralel olması, Sayın Başbakan’ın Mehmet Ali Aydınlar’a Fenerbahçe Seçimli Genel kurulu için destek olduğu anlamına gelmiyor mu? Şayet geliyorsa Siyaset Fenerbahçe Başkanını “ATAMA” ile demokratik ortama müdahale etmemiş midir?

Diğer takımlar borç içindeyken, Devlet o takımlar için yatırım yapıp tek kuruş bile almazken, kendi ayakları üzerinde duran Fenerbahçe’nin Devlet desteksiz, Ülkeye hizmet için yapmak istediği Projelerin Devlete ne zararı var ?

Vergisini bile ödemekten aciz Spor kulüpleri, kafasına göre Yabancı Futbolcu transferlerine para akıtırken, Vergisini Ödeyen Fenerbahçe Spor kulübünün Başkanı Seçim kazandığında tebrik etmemek haksızlık değil mi?

Fenerbahçe Spor Kulübü Kenan Evren Lisesi’nin arsasının 49 yıllığına kiralanması karşılığında (AVM), Fenerbahçe ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında protokol imzalanmıştır. MEB ile yapılan protokol gereği 3 yeni okul ve 1 okul için Spor salonu taahhütü yerine getirilmiş olmasına rağmen AVM projesi neden bu kadar rahatsızlık yarattı ?

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar, mesaisinin ciddi bölümünü Trabzon ve Trabzonpor için harcarken kimse neden “Çevre bakanı Trabzonun elinde, Her izin Trabzonun elindeymiş gibi söz veriyor” demedi ?

TMMOB’un karşı çıktığı “Akyazı Projesi” için “Gerekirse kanun çıkarırız” diyen Sayın Bakan Erdoğan Bayraktar, bu sözüyle kafasına göre iş yapmış olmuyor mu? Eğer oluyorsa Kimin Bakanı?

“ Trabzon’a mutlaka şampiyonluğu yaşatmamız lazım” “Trabzon’un kupası için ince ayar yapıyoruz!” “Trabzonspor şampiyon olması lazım Bu oluşuma destek olmaya biraz daha fazla mecburuz” diye zaman zaman çarpıcı demeçler veren Sayın Erdoğan Bayraktar, SEN ÇEVRE BAKANI MISIN, Yoksa Trabzonspor Bakanı mısın ?

KRİTİK SORU…

Bir @Fireofoctopus derlemesidir,

111
Başkan Aziz Yıldırım ve hukukçu yönetim kurulu üyeleri bir konunun altını sürekli çiziyor. Ve bundan vazgeçecekmiş gibi de görünmüyorlar.

Sık sık gündeme getirilen konu TFF’de maaşlı personelken sırayla ayrılıp GS çatısı altında toplanan 3 ismin 3 Temmuz sürecindeki rolü…

Lütfi Arıboğan, Beyaz TV’deki özel röportajında suçlamaları şov yaparak yanıtladı. Arıboğan’a göre iddialar kasti, cahilce ve gerçek dışı!

Lütfi Arıboğan; suçlamalara konu TFF-UEFA yazışmaları bağlamında Fenerbahçe aleyhinde hiçbir kasti eyleminin olmadığını anlatıyor.

Röportajı izlerken Lütfi Arıboğan’ın merak içinde olduğu hissine kapıldım. Beden diline bakılırsa aslında kafasında sorular var.

İzleyenler “Fenerbahçelilerin elinde ne bilgi belge var ki bu kadar iddialı ve kararlı üstümüze geliyorlar” diye soruyordur yorumu yapmıştır

Bence de Lütfi Arıboğan, son zamanlarda açıklama yapmıyor. Fenerbahçe yönetiminin elinde bilgi, belge olup olmadığını öğrenmek istiyor.

Fenerbahçe yönetimini tahrik eden (ki kaale alındığını sanmıyorum) L. Arıboğan “elinizde bilgi belge varsa açıklayın” demek istiyor.

Arıboğan “6 medya mensubunu çağırmışlar. Bazı belgeler vermişler. Bizden aldığınızı yazmayın demişler” diyerek “uyarı” mesajı da veriyor.

GS yönetimi “3 Temmuz sürecinde TFF’de görevliyken istifa edip teker teker GS’da işe başlayan elemanları” savunan açıklamalar yapıyor.

Anladığım kadarıyla Fenerbahçe yönetiminin her açıklamaya aynı sertlikte karşılık vermesi Ünal Aysal’ı da düşündürüyor. O da merak içinde.

Geri dönen “maaşlı elemanlar”dan “UEFA yazışmaları konusunda herhangi bir aleyhte kanıt” olup olmadığını sık sık soruyor.

“Fenerbahçe aleyhinde bir şey yaptığımıza dair kanıt bulamazlar” yanıtını alan Aysal’ın “Bulamazlar mı, yok mu?” diye söylendiği konuşuluyor

Gelişmeleri uzaktan izleyen bir sade taraftar olarak Fenerbahçe yönetiminin net, keskin açıklamalarının kaynağını ben de merak ediyorum.

Fenerbahçe yönetimi doğru zamanda elindeki bilgi ve belgeleri açıklayacaktır. Beklerken “işleyen demir ışıldar” misali katkı yapmak istedim.

3 Temmuz süreci derken neden 3 Temmuz’dan sonrasına bakılsın. Öncesindeki süreç de var. Hatta o süreç bence daha önemli…

“GS’da tekrar buluşan “ÜÇ” artı “BİR”in TFF’de “3 Temmuz” öncesi çalışmaları da önemli. Taraftarımız bu konuda fikir teatisinde bulunabilir.

3 Temmuz sürecinin kargaşası arasında çok üzerinde durulmadı belki ama dikkatlerden kaçmadı. Sinan Engin TV8’de şöyle bir söz sarf etti:

Sinan Engin “Adnan Polat’la karşılaştık. Bana “Başbakan bizi uyarmıştı. Bu kanun çok ağır demişti” dedi. Kimse kanunu okumamış demek” dedi

Bu açıklamadan şöyle bir saldırı malzemesi üretildi. “Aziz Yıldırım kendi hazırladığı kanunun kurbanı oldu. Kanunu O da okumamış”

Hatta bir milletvekili 6222’de değişiklik yapan 6259’un TBMM’deki görüşmeleri sırasında “İlahi adalet. Kendi kazdığı kuyuya düştü” demişti.

UzUn zaman “Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu kendi yaptıkları kanunla mahkum oldu” sohbetleri bile yapıldı.

Son bir yıldır “sistemli” olarak hedef alınan ve “Ankara’yı yanıltmakla” suçlanan (ne demekse) Rıdvan Dilmen de o günlerde açıkladı.

rıdvan dilmen 1
RIDVAN’DAN ŞOK AÇIKLAMA!. BAŞBAKAN AZİZ YILDIRIM’I UYARDI AMA

SİNAN ENGİN

Sinan Engin : ‘Başbakan istemese Aziz Yıldırım o koltukta oturamaz’

Aykırı Sorular’a konuk olan Sinan Engin, başbakanın futbola müdahale ettiğini söyledi.

Her iki açıklamadaki “asıl mevzu”yu gözlerden ırak tutmak için uğraş verildi. Medyada epeyce “sosyal medya geyiği” üretecek yorum yer aldı.

Kanunla aynı adı taşıyan komisyonun çalışmaları için TBMM’de yapılan toplantılar farklı yansıtıldı. Fenerbahçe yönetimi bunu anlatamadı.

Daha sonra Adnan Polat bazı açıklamalar yaptı. Medya, her nasılsa bu açıklamaları da görmezden geldi. Medyada pek yer bulmadı.

Adnan Polat’ın açıklaması büyük başarıyla “Kulüpleri öyle adamlar yönetiyor ki iki satır kanunu okumaktan acizler” noktasına sürüklendi.

3 Temmuz Operasyonu’nun her aşamasında bu anlayışı görmek mümkün. Sürekli “BİR TAŞLA ÇOK KUŞ” vurma arzusu hakim. Oysa hayati bir konu:

adnan polat 1

Başbakan şike yasası için uyardı

Adnan Polat: “Bizim verdiğimiz taslakta olmayan bazı maddelerin de olduğunu yasa tasarısı onaylandıktan ve kanunlaştıktan sonra duyduk.”

Adnan Polat aslında adres de veriyor: “Bu değişiklikleri kim yaptı, taslak Futbol Federasyonu’nda nasıl bir değişime uğradı bunu bilmiyoruz”

adnan 3

Polat: Erdoğan bizi UYARMIŞTI!

adnan polat 2

BAŞBAKAN ERDOĞAN UYARMIŞTI

Aslına bakılacak olursa Adnan Polat doğrudan hedef göstermiş. Klasik Galatasaraylı kurnazlığıyla da olsa açıkça failleri göstermiş.

Aziz Yıldırım’ı kebapçıda bile takip edecek kadar meraklı “güzide medya” mensupları şu soruyu sormayı akıl edemiyor.

BAŞBAKAN ERDOĞAN NEDEN “GÖZDEN GEÇİRİN” DESİN. KANUN HÜKÜMET TARAFINDAN TBMM’NE GETİRİLDİ. TASARI ZATEN HÜKUMETİN. O HALDE BU UYARI NEDEN?

3 Temmuz 2011’ten sonraki UEFA sürecindeki “EYLEM”ler ne kadar önemliyse, öncesindeki hazırlıklar bence daha kritik ve dikkat çekici!!!

Peki Adnan Polat’ın “taslak Futbol Federasyonu’nda nasıl bir değişime uğradı bunu bilmiyoruz” açıklaması kimleri kapsıyor.

6 Kasım 2009’da Ankara’daki bir toplantıdan yansıyan haberlerde sorunun yanıtı var. Toplantıyla ilgili olarak TFF şu açıklamayı yapmış:

TFF 1

“Sporda şiddetin önlenmesi” toplantısı Ankara’da yapıldı

“PAYDAŞ”ların katılımıyla 6 Kasım 2009’da yapılan toplantının tutanağı böyle. 6 madde belirlenmiş. ŞİKENİN “Ş”si yok.

Toplantıda bir komisyon oluşturuluyor. Gündemlerinde şiddet ve tribün olayları var. 6 maddelik tasarı konusunda “Prensip kararı” alıyorlar.

Her hafta Salı günü toplanma ve “KANUN DEĞİŞİKLİĞİNİ EN KISA ZAMANDA TBMM’NE SUNMA” kararı alan komisyonda TFF’den kimler var.

TFF adına Başkan Mahmut Özgener, Başkan Vekili Lutfi Arıboğan, Yönetim Kurulu üyeleri Ufuk Özerten ve Yunus Egemenoğlu katıldı.

Bakanlar Kurulu “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı”nı 14/6/2010 tarihinde Başbakanlığa gönderdi.

Demek ki TFF’nin tanımıyla “PAYDAŞ”lar 6 ay sonra bir kanun tasarısı hazırlamış. Bakanlar Kuruluna sunmuş. İmzaya açılmış.

“Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı” 27/12/2010 tarihinde TBMM’ne gönderildi. Bu sırada kulüplere bilgi verildi.

Göksel Gümüşdağ’ın 15 Ocak 2011 tarihli sunumundan anlaşılıyor ki tasarı o günlerde Kulüpler Birliği’ne ulaşmış. Tartışmaya açılacakmış.

Adnan Polat’ın açıklamasına göre kanun tasarısının cezai hükümlerine ilişkin kısımları boş bırakılmış.

6222 sayılı Kanun dikkatle incelendiğinde (Ülkede 2 yıldır kaos yaratan) 11. Maddenin sonradan eklendiği hissine kapılmamak imkansız.

Hukukçuların bu konudaki görüşlerini yazacağım. Ancak önce şu konunun tartışılması lazım: Kanun tasarısını kim değiştirdi?

Başbakan Erdoğan özetle “EMİN MİSİNİZ” diye sorduğuna göre mantıken şöyle bir sonuç çıkmıyor mu?

Kulüpleri temsilen komisyonda yer alan TFF (TFF’yi temsilen kim?) “kanun tasarısı”na konulan ağır hükümlere itiraz etmedi.

Belli ki Başbakan Erdoğan “Bunu gerçekten istiyorlar mı?” diye sordu. Kime Bakan Faruk Nafiz Özak’a… Bir ihtimal Mahmut Özgener’e.

Bu aşamada tasarının sahibi Faruk Nafiz Özak ve TFF yönetiminin (Özgener veya vekili Arıboğan ile Egemenoğlu-Helvacı) işbirliği yaptığı açık

6222’nin “ALELACELE” kanunlaşma sürecinde, Telekom Arena’nın açılışında yaşanan olayların etkili olduğu da düşünülürse…

Ben Fenerbahçe yönetimine, hoşgörülerine sığınarak, bir önerim var. 6 Kasım 2009 ile 27 Aralık 2010 arası temaslar hakkında bilgi alınmalı…

“Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı” hazırlık toplantılara TFF adına kimler katılmış? Hangi yazışmalar yapılmış?

Dönemin TFF Başkanı veya vekili veya hukukçu yönetim kurulu üyesi veya hukukçu danışmanı ne tür çalışmalar yapmışlar?

TFF’den kimler Ankara’ya gitmiş gelmiş? Ankara’da kalmışlar mı? Komisyona bilgi vermesi için yabancı uyruklu bir kimseyi önermişler mi?

TFF (hem yazışmalar hem de harcamalar açısından) bu soruların yanıtını vermek üzere arşivlerini kamuoyuna açmak zorundadır.

TFF Başkanı Demirören “Tasarı TFF’de değişti” deniyorsa bu iddiayı ciddiye almalıdır. 3 Temmuz sürecini anlamak öncesine bakmakla mümkün

TFF Lütfi Arıboğan’ın ve komisyona katılan diğer maaşlı personelin faaliyetlerini araştırmalıdır. Onları aklamak adına da bu elzemdir!!!

Ortaya çıkan manzara şudur: Faruk Nafiz Özak ve TFF Heyeti (Özgener, Arıboğan, Özertem, Egemenoğlu, Helvacı) “SONUCU ETKİLEMİŞTİR”

Aksi halde Başbakan Erdoğan neden “emin misiniz” desin; kulüp başkanları tasarıdaki cezaları çıktıktan sonra öğrensin?

Eğer, ilgili bakan (Özak) “Kulüpler böyle çıkmasını istiyor, TFF’nin talepleri bunlar” demese; yazılı belge sunmasa başbakan neden sorsun?

Eğer bu doğruysa TFF’den kim veya kimler tasarıya mutabakat imzası attı? Araştırması, bulması kaç dakika sürer. İstenirse!!!

TFF Başkanı Demirören, tasarıyı kimlerin değiştirdiğini araştırmalı ancak Arıboğan ve Egemenoğlu’nun etkin olduğuna dair ipuçları yok değil.

Bunlar kendi açıklamaları… Araştırma bitinceye kadar fikir vermesi için dikkatinize sunuyorum:

LA
“Şike soruşturma sürecini çok iyi yönettik”

la 2
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanvekili Lutfi Arıboğan, federasyonun Hukuk Müşaviri Prof. Dr İrfan Helvacı ve İcra Kurulu üyesi Avukat Kemal Olgaç’tan oluşan TFF heyeti, Türkiye’de devam eden şike soruşturmasına ilişkin görüşmelerde bulundu.

la 3
ARIBOĞAN AÇIKLAMA (19.03.2010) TFF Resmi Site

tff 2
Şike konusunda önemli adımlar!

tff 3 büyükler
TFF’den 3 büyüklere mesaj

tfff
Şikeye Artık Dur Denmeli

tff 4
Sporda Şiddet Yasası, hakem, temsilci ve gözlemciler ile paylaşıldı